Günün Sözü :

amoxicillin 875

amoxicillin 500mg dosage for uti

buy amoxicillin for dogs uk

amoxicillin uk redirect buy amoxicillin

buy amoxicillin without prescription

amoxicillin cost without prescription click here amoxicillin prescription no insurance

usa buy abortion pill

usa buy abortion pill jensen.azurewebsites.net purchase abortion pill online uk
Kul beni ailesinden, malından ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe iman etmiş olmaz. (Hadis-i Şerif)
03.07.2020 - Kaynak


Cennet size sesleniyor


İnsanoğlu! Yüce Allah beni sizin için yarattı. Aklınıza gelecek her güzelliği benim buraya yerleştirdi. Aklınıza gelmeyecek nice güzelliği de buraya koydu.
Benim adım cennet. Bahçelik yer demektir cennet. Bende bağlar, bahçeler, sular, güzel rüzgarlar, dostlar, arkadaşlar, her çeşit yiyecek, giyecek ve nimet vardır. Sarhoş etmeyen içecekler. En temiz nimetler hepsi bendedir. Benim içimdekiler hiç yorulmayacaklar. Üzülmeyecekler. Mahzun olmayacak, usanmayacaklar.
Her an her şey yenilenecek. Bende ihtiyarlık yok, ölüm yok, çirkinlik yok, necaset yok.
Bütün peygamberler, veliler, şehitler, salihler, takvalılar, iyi insanlar, sadıklar, alimler, merhametliler, temiz insanlar burada olacaklar.
Buradaki insanlara en büyük nimet olan Allah'ı görmek nimeti verilecek. Bana yerleşenler Yüce Rablerini görecekler.
Aileler birbirleriyle birleşecek. Bende ayrılık, gayrılık yok. Düşmanlık yok. Nefret, kin, ihanet, fitne, kibir, dedikodu, zulüm, ahlaksızlık yok. Daha doğrusu böyle olanlar asla bende kendilerine yer bulamayacaklar. Bende dostlar birbirlerinden ayrılmayacaklar. Bende olanların hasret çekmesi olmayacak.
Benim içime yerleşenler ölümsüz olacaklar. Ebedi olacaklar. Sonsuza kadar kalacaklar. Cennetten çıkış yoktur. Kınama da olmayacak.
İnsanoğlu!
İçimdeyken sen neyi arzu edersen hemen gerçek olacak. Dünyada çocuk sahibi olamayan bir kadın burada çocuk sahibi olmak istediğinde hemen kucağına çocuğunu alabilecek.
Babalar, oğullar, kızlar, teyzeler, halalar, dedeler, nineler, torunlar, amcalar, dayılar kısaca bütün aile bir arada olacak.
İnsanoğlu! Bana gelmek için sizden istenen fazla bir şey de yok. Beni ve seni ve her şeyi yaratan Yaratıcıyı bil ve ona iman et.
Peygamberini kabul et. Bana inan. Kötülük yapma. Kitab'ın dediğini yap. Haram yeme. İçki içme. Kumardan uzak dur. Kul hakkı çiğneme. Hainlik yapma. Namazını kıl. Fakiri doyur. Düşkünü besle. Kalbini kirletme. Kısacası bana gelip yerleşmek için senden istenenler her vicdan sahibinin olur dediği şeylerdir.
Hadi bakalım. Seni bekliyorum. Bana gelip de yerleştiğinde seni benden uzaklaştıran her şeyden nefret edeceksin. Ben seni seviyorum. Sen bana layıksın. Ben de sana. Seni bekliyorum. Önündeki engelleri yık ve gel. Tevbe et, günahını bağışlat ve gel. Benim sana anlattığım bu güzel yeri kaçıranlar ilerde çok pişman olacaklar. Ama yapabilecekleri hiçbir şey yok.

***

İnsanoğlu ne kadar da nankör

'Göğün açık bir duman getireceği günü bekle! (O duman) insanları bürür. Bu elem dolu bir azaptır. İnsanlar, Rabbimiz! Bu azabı biden kaldır. Çünkü biz artık inanıyoruz derler. Nerede onlarda öğüt almak! Oysa kendilerine (gerçeği) açıklayan bir peygamber gelmişti. Sonra ondan yüz çevirdiler. Ve; bu öğretilmiş bir deli' dediler. Biz bu azabı kısa bir süre kaldıracağız. Siz de yine eski halinize döneceksiniz. (Duhan, 10-15)
Ayetler çarpıcı bir hakikati yüzümüze şamar gibi indiriyor. Siz zora geldiğinizde 'Allah'ım! Allah'ım' dersiniz. Sıkıntı ve zor kalktığında ise eski tas, eski hamam deyişinde denildiği gibi günah ve isyanlarınıza dönüyorsunuz.

***

Siz dönerseniz azabımız da döner

Umulur ki Rabbiniz size acır. Ama eğer yine (inkara, fitneye, fesada) dönerseniz biz de cezayı, tekrarlarız. Biz cehennemi kafirler için ebedi bir ceza yeri yaptık. (İsra, 8)

***

Kan nakli bir akrabalık bağı oluşturur mu?

Kan nakli süt emzirme gibi değildir. Herhangi bir dini ve hukuki sonuç doğurmaz. Ancak zor anınızda kanını aldığınıza karşı bir manevi -vefaborcunuz olur ancak.
Bir gayrimüslime kan vermem dini açıdan sakıncalı mıdır?
Kanınıza muhtaç olan her insana kanınızı verebilirsiniz. Bu bir insani yardımlaşmadır. Bunun hangi dine mensup olduğu önemli değildir. Netice itibariyle ihtiyaç sahibi olan bir insana yardım etmekle yükümlüyüz. Yaralı olan bir insanı, herhangi düşünceye sahip olursa olsun tedavi etmek zorundayız. Bu tür bir bağışı engelleyen herhangi bir dini emir yoktur.
Günahkar Müslüman cehennemden çıkacak mı?
Meryem Suresi'nin 71 ve 72. ayetleri şöyledir: "İçinizden hiçbiri istisna edilmemek üzere mutlaka herkes cehenneme varacaktır. Bu Rabbinin katında kesinleşmiş bir hükümdür.
Sonra Allah'tan korkup sakınanları kurtaracağız. Ve zalimleri de toptan cehenneme bırakacağız" bu ayeti kerime cehennemden çıkmaya delil sayılmıştır. Yüzlerce sahih hadis günahının bedelini çekenlerin (müminlerin) nihai olarak cehennemden çıkacaklarına işaret ediyor.
Cehennemde ebedi kalmak günah işleyen veya emirleri yerine getirmeyenlere değil imansızlara verilen bir cezadır. Müslüman büyük günahlar işlese de sonuçta mutlaka cehennemden çıkacaktır. İman ehli sünnet akaidi de bu tarzdadır.
Şirk, kibir, haramları hafif saymak, nefse tapınmak, günahları önemsememek küfür sayıldığı için ayeti kerimeler bu türden insanları cehennemde ebedi kalacakların, ifade ediyor. (Bk: Nahl, 29; Müminun, 103; Zümer, 72; Mümin, 76; Araf, 40; Kehf, 107) kötülük işleyenlerin günahları kadar cehennemde kalacaklarını da Kuran haber veriyor. (Yunus, 27-29)
Akrabam olan bir kadın boşandı. İddeti bittikten sonra ikinci bir evlilik yaptı, dört ay sonra ise çocuk doğurdu. Bu çocuk kime aittir?
Günümüzde gebelik testi ile çocuğun kime ait olduğu zaten belirlenebilir. Başka testler de, hatta doğumdan sonra da bunu tespit mümkündür.
Ama varsayalım: Bunların hiç biri olmadı. Eski hukukçular şunu demişlerdir: İslam hukukçularına göre hamileliğin en az müddeti altı aydır. Ahkaf Suresi'nin 15. ayetini buna delil saymışlardır. Altı aydan daha az bir süre içinde doğan çocuk birinci eşe ait olur. İkinci kocaya giden kadın dört ay sonra doğum yaptıysa çocuk birinci eşe aittir.

***

Bir ibret

Sultan 2. Selim döneminde Osmanlı donanması sefere hazırlanır. Kaptanı derya Beşiktaş'a gelir ve donanma komutanı sıfatıyla Yahya Efendi'den zafer duası ister.
Yahya Efendi bu isteğe çok da gönülden dua etmez. Şöyle der: "Allah bir şeyi murad etti mi, takdir edilmişse dua dahi onu değiştirmez. Ben ise donanmadan gelecek olumsuz bir haberi duymamak için Rabbime gece-gündüz dua ediyorum." Sıkıntılı bir halde donanma komutanını uğurlar.
O yıl donanmamız büyük bir zafer kazanamaz. Ancak, ilginçtir ki, bu olumsuz haber İstanbul'a gelmeden Yahya Efendi vefat eder. Duası kabul olur. Dediği iki işaret de gerçekleşir.


Paylaş : Facebook'a Paylaş Twitter'a PaylaşMyspace'e PaylaşDelicious'a PaylaşFriend Feed'e PaylaşTechnoratiye PaylaşDigg'de Paylaş




Diğer Yazılarımdan Bazıları
  Bir umrenin ardından... (10.01.2025)
  Küsleri barıştırmak dinimizin emridir (03.01.2025)
  Üç aylarımız mübarek olsun (27.12.2024)
  Ahirette bir oturum (20.12.2024)
  Zulüm ebedi olmaz (13.12.2024)
  Fatih Sultan Mehmed’in Hz. Muhammed şiiri (06.12.2024)
Sayfa Başı
15.01.2025 Ezan Vakitleri
İmsak : 06:50   İkindi : 15:45
Güneş : 08:20   Akşam : 18:07
Öğle : 13:18   Yatsı : 19:32
      Duyurular
10.01.2025
Hocamizin bu haftaki gazete de "Bir umrenin ardindan..." yazisi çikti. Yazinin tümünü sitemizden veya gazetenin internet sayfasindan okuyabilirsiniz.
Devamı...
03.01.2025
Hocamizin bu haftaki gazete de "Küsleri baristirmak dinimizin emridir" yazisi çikti. Yazinin tümünü sitemizden veya gazetenin internet sayfasindan oku
Devamı...
27.12.2024
Hocamizin bu haftaki gazete de "Üç aylarimiz mübarek olsun" yazisi çikti. Yazinin tümünü sitemizden veya gazetenin internet sayfasindan okuyabilirsini
Devamı...
      Ziyaretçi
                   Sayısı
Aktif : 1936
Bugün : 2971
Bu Ay : 58323
Bu Yıl : 58323
Toplam : 186464817
* 01.01.2011 Tarihi itibari ile
      Dini Sözlük