Günün Sözü :
female viagra for sale
female
viagra
lav
lav dosis naltrexon
read
dosis
prednisolone without prescription
buy prednisolone for dogs
metalwings.com
cheap prednisolone
buy antibiotic online
amoxicillin over the counter
tonydyson.co.uk
how to take amoxicillin
abortion pill online philippines
buy abortion pill philippines
read here
medical abortion ph
Ben bir yere dayanarak yemek yemem.(Buhari, Et'ime 13)
Ana Sayfa
Maps
İletişim
E-posta Kayıt
Ana Sayfa
Biyografi
Hayatım
Eserlerim
Yazılarım
Dosyalar
Duyurular
Dualar
Kuran-ı Kerim
Sayfa Olarak
Süre Olarak
Basından
İletişim
Hayatım
Eserlerim
Yazılarım
Tv Programlarım
29.07.2011
-
Kaynak
İslam'a niye düşmanlar?
Geçen haftaki yazımda
"Dinlerin savaşı olmaz. Hiçbir kitabi dinin değişmemiş metinlerinde
'öldüreceksin'
denmez. Dini kendi amacı için kullanacak, egolarını bu yolla tatmin etmeye çabalayacakların bağnazlığı olabilir"
demiştim.
Norveç'teki katliam bundan iki gün sonra geldi. Kendi dinini yanlış okumuş, başka dinlere tahammülsüz olan bir bağnaz Norveçli 100'e yakın insanı katlediyor ve kurbanlarını da kendi ırk ve din mensuplarından seçiyor.
Bazı yazarların, olayın duyurulmasının hemen ardından 'İslam'ı işaret etmeleri de maalesef talihsiz bir reflekse işaret ediyor.
Hırsla, bağnazlıkla, aklını duygulara teslim etmekle yoğrulmuşlar, her dönemde dini araç gibi kullanmıştır. İkinci Dünya Savaşı'nda Batılılar, kendi dindaşlarını bu duygularla yok ettiler. 70 milyon insan kurban verildi. Aynı haçı taşıyanlar, birbirlerine kin ve kan kusturdular. Katliam için kendilerince hafifletici dini yorumları hazır değil miydi? Dediğim şu ki; mutlaka hezeyanlarına dini kılıf hazırladılar.
Bizde de bu böyle oldu. Hz. Ali'yi şehit eden harici zihniyetli bağnazlar, bu büyük halifeyi öldürmeyi kendilerince meşru sayarak şehit etmediler mi? Hz. Hasan, Hz. Zeyd aynı bakışa kurban gitmediler mi? Sıkıntı dinde mi? Hayır, sıkıntı bağnaz ve şöven duygularla hareket eden insanda.
Ortada bir problem var. Zenginlik ve refah insanları tatmin etmiyor. Lüks insanlara yetmiyor. Moderniteden kaçarak dine sığınmayı bir liman gibi görenler de, gittikleri yerde Allah'ın dinini değil, kendilerinin inandıkları dini bulmaya çabalıyorlar. Ya dini kökünden tahrif ediyorlar, ya da dini anlayışı tahrip ediyorlar. Bu nedenle de dinlerin özünde var olan vicdanlılık, akılla hareket, metanet, sevgi, rahmet gibi hayati vurguları görmezden geliyorlar. Kendilerine göre amentü yazan bu tür insanlar; mutlaka amentülerine, başka din mensuplarına kin, nefret ve düşmanlığı da koyuyorlar. Batı'da olduğu gibi kendini bilmez politikacıların din (İslam) düşmanlığı da buna eklenince, İslam'la savaşmak artık bir ayin gibi görünmeye başlıyor. Yazık. Elbette bu bağnazlıktan direkt olarak ne Hıristiyanlık ve ne de kilise sorumludur. Ama bu bağnazlığa karşı durmayan, hatta gelecek asırlar
"medeniyetlerin çatışması olacak"
diyerek siyasilere dini hedefleri enjekte edenlerin tümü, bu olanlardan sorumludurlar. Bosna Herseklilerin; sırf Müslüman oldukları için daha birkaç yıl önce muhatap oldukları kahredici katliam, tecavüz ve bahsi bile iğrendiren muamele, bu Norveçlinin hasta beyniyle aynı paydayı taşımıyor mu? Sığ bir dindarlık anlayışı, gelecek yıllarda Batı'da daha da kesif hale gelecektir. Bilmeden düşman olacaklar. İslam'ı hiç tanımadan; patlayan bombalarla, objektiflere yakalanmış medenilikten uzak özel kurgularla bizleri yargılayacaklar. Yazar ve gazetecileri de kalemleriyle buhran beklentileriyle, İslam karşıtlığıyla, Kur'an düşmanlığıyla toplumlarına ve politikacılarına yeni dini ve ırkçı hedefler göstereceklerdir. Dilerim ki yanılayım. Dilerim ki akıllı insanlar olarak bu oyunu bozalım. Akıllı ve insaflı Batılıları da yanımıza alarak tahammülü, anlayışı ve aklı hâkim kılalım.
Peki bütün bu olanlardan bizim payımıza düşen bir şey var mı? Var elbette. Biz İslam âleminin sakinleri çalışkan değiliz. Az üretiyoruz. Çağın gerektirdiği donanımdan uzağız. Bilim adamlarımız kendi alanlarında dünya standartlarının üzerine çıkabilirler. Neden olmuyor? Dünyayı sarsacak bilimsel çalışmalarda neden biz önde değiliz? Emeklilerimiz kahvehaneleri doldururken; Batı'daki emekli; ağaç dikmekle, sosyal aktivitelerle, ellerinde naylon poşetlerle ağaçların arasındaki çöpleri toplamakla meşgul. Kınamıyor ve suçlamıyorum ama eksik olan tarafımıza bakıyorum. Elimizde gelecek yüz yılın -kâinatın ömrü varsa-projeleri var mı? Yoksa günlük mü yaşıyoruz.
Peki neler yapılabilir. En azından Avrupa'da kendi imajımızla ve İslam'la ilgili ne yapabiliriz.
1.
Elbette diğer din mensuplarının bir kısmı, biz kendi dinimizde kaldıkça bizden razı olmazlar. Bunu Kur'an-ı Kerim söylüyor. İslam düşmanlığını amentü haline getirmiş olanlara yapabilecek çok şey yoktur. Bizler bunu bilerek adım atmalıyız.
2.
Her yıl Türkiye'ye gelen milyonlarca turiste kendimizi, inancımızın insani boyutunu anlatabilecek -usandırıcı bir propagandayı kastetmiyorum elbette- broşürler hazırlanmaz mı?
3.
Avrupa ülkendeki insanlara: İslam'ı anlatacak aklı başında, dini doğru kavrayan insanların hazırladığı kitapçıklarla ulaşamaz mıyız? İslam ülkeleri bu konuda birimler oluşturup kafa yoramazlar mı?
4.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın değerli elemanları ilahiyatlarla işbirliği halinde Kur'an'daki konuları; İslam'da kadın, İslam'da çocuk, İslam ve çevre, Hz. peygamberin hayatı, İslam ve peygamber (s.a.v.) aleyhine kullanılagelen propagandaları etkisizleştirecek özel eserler hazırlatamaz mı? Ama bu amaca yönelik olmak koşuluyla.
Diyecekler ki, ama eserler var. Ben var olanları çok iyi biliyorum. Ben, gerçekten var olması gerekenlerden bahsediyorum. Etkili olacak, akıllı olacak, çarpıcı olarak anlatacak düzgün ve yeterli ilahiyatçı - bilim adamlarına hazırlatacak eserlerden bahsediyorum. Buna Türkiye'de de ihtiyacımız var, dışarıda da. Halen Diyanet İşleri Başkanı olan Mehmet Görmez'in bu hassasiyeti taşıdığını da biliyorum.
5.
Herhangi dini bir konuda başvurulacak binlerce eser varken, şu konuda herkesin üzerinde ittifak (konsensüs) sağlayacakları ve her birimizin gönül rahatlığıyla referans olarak sunacağımız kitapları kastediyorum. Bu konularda ciddi bir otorite dağınıklığı var. Elbette
"bütün kararlar tek mercide olsun"
demiyorum. Bu beraberinde donukluğu getirir. Ama yetkili olanlar daha etkin ve gayretli olabilirler.
6.
Kendimizi anlatmamızın en etkili yolu televizyon ve sinemadır. Ne ürettiğimiz ise ortada. Dünyaca ünlü uzman veya oyuncularla çok yetkin projeler yapılamaz mı? Biz şimdilik bol tecavüzlü sahneler üretmekle meşgulüz. Elbette bu konuyu daha konuşacağız.
7.
Özetle, İslam'ı, Kur'an'ı ve Hz. Peygamber'i anlatmak zorundayız. Kimlere? Bilmeyen herkese. Peki bu bizim vazifemiz mi? İnanıyorsak, çocuklarımızı seviyorsak elbette bizim vazifemizdir. Çünkü gelecek yıllarda var olan felsefeler, boş vaatler, hatta yüksek yaşam standartları insanlara yetmeyecek. Farklı ve yeni şeyler arayacaklar. İşte o zaman bizleri, temiz düşünen, kafatasçı olmayan, ırkçı olmayan, bağnaz olmayan, ötekini anlayan, Allah'ın rahmetiyle insanlara bakan, affedici olan, savaştan ve silahtan nefret eden insanların orada olması lazım.
Pazarı pazartesiye bağlayan gece ilk sahura kalkacağız. Ve ilk teravihi kılacağız. Hayırlı bir mevsim geldi. Af ve rahmet mevsimi kapımızda. Fırsatı kaçırmayınız. Belki yaz mevsimi olduğu için oruçta biraz zorlanacaksınız. Ama bayram geldiğinde kurtuluş beraatını alanlardan olacaksınız inşallah.
Ramazanda veren el olalım. Affetmeyi sevelim. Günahlardan ötürü tam bir pişmanlık duyalım. Büyük Sahabi Ebu Derda'ın (r.a.) dediği gibi:
"Günahkâra değil günaha uzak olalım."
Hz. Peygamber (s.a.v.) çok cömertti. Ama ramazanda cömertliği coşardı. Çok ibadet ederdi. Ama ramazanın son on günü ibadetini çok çok fazlalaştırırdı.
"Biri size kötü söz söylerse,
'ben oruçluyum'
diyerek cevap verin, sataşmaya aldırmayın"
buyururdu.
Hepinizin ramazanını şimdiden kutluyorum.
NOT:
Ramazan boyunca iftar ve sahur programlarıyla bu yıl ATV'de sizlerle olacağız. İftar'da 19.30'dan itibaren ekranda olacağız ve bu yıl iftar ezanını ATV'de dinleyeceğiz. Merak ettiğiniz konular, konuklar ve dualarla. Sahurda da gene saat 02.30'dan itibaren ekranda olacağız. Özlediğiniz konuları sizlerle paylaşacağım. Sizi ekran başına davet ediyoruz. Tabii ki Rabbim dilerse.
Paylaş :
Diğer Yazılarımdan Bazıları
Ahirette bir oturum
(20.12.2024)
Zulüm ebedi olmaz
(13.12.2024)
Fatih Sultan Mehmed’in Hz. Muhammed şiiri
(06.12.2024)
Cumhurbaşkanımız din şûrasında çok önemli mesajlar verdi
(29.11.2024)
Büyük Rus yazar Tolstoy’un İslam ve Peygamber hayranlığı
(22.11.2024)
Dindarlık zayıflıyor mu?
(15.11.2024)
Sayfa Başı
21.12.2024
Ezan Vakitleri
İmsak :
06:46
İkindi :
15:25
Güneş :
08:19
Akşam :
17:46
Öğle :
13:07
Yatsı :
19:13
ISTANBUL
ANKARA
IZMIR
ADANA
ADIYAMAN
AFYON
AGRI
AMASYA
ANTALYA
ARTVIN
AYDIN
BALIKESIR
BILECIK
BINGOL
BITLIS
BOLU
BURDUR
BURSA
CANAKKALE
CANKIRI
CORUM
DENIZLI
DIYARBAKIR
EDIRNE
ELAZIG
ERZINCAN
ERZURUM
ESKISEHIR
GAZIANTEP
GIRESUN
GUMUSHANE
HAKKARI
HATAY
ISPARTA
MERSIN
KARS
KASTAMONU
KAYSERI
KIRKLARELI
KIRSEHIR
KOCAELI
KONYA
KUTAHYA
MALATYA
MANISA
KAHRAMANMARAS
MARDIN
MUGLA
MUS
NEVSEHIR
NIGDE
ORDU
RIZE
SAKARYA
SAMSUN
SIIRT
SINOP
SIVAS
TEKIRDAG
TOKAT
TRABZON
TUNCELI
SANLIURFA
USAK
VAN
YOZGAT
ZONGULDAK
AKSARAY
BAYBURT
KARAMAN
KIRIKKALE
BATMAN
SIRNAK
ARDAHAN
IGDIR
BARTIN
KARABUK
YALOVA
KILIS
OSMANIYE
DUZCE
Duyurular
20.12.2024
Hocamizin bu haftaki gazete de "Ahirette bir oturum" yazisi çikti. Yazinin tümünü sitemizden veya gazetenin internet sayfasindan okuyabilirsiniz.
Devamı...
13.12.2024
Hocamizin bu haftaki gazete de "Zulüm ebedi olmaz" yazisi çikti. Yazinin tümünü sitemizden veya gazetenin internet sayfasindan okuyabilirsiniz.
Devamı...
06.12.2024
Hocamizin bu haftaki gazete de "Fatih Sultan Mehmed’in Hz. Muhammed siiri" yazisi çikti. Yazinin tümünü sitemizden veya gazetenin internet sayfasindan
Devamı...
Twitter'ta Takip Et!
Hocamızın Kendi
Şahsi twitter hesabıdır.
Facebook'ta Takip Et!
Hocamızın değerli sevenleri
tarafından açılan sayfasıdır.
Youtube'ta Takip Et!
Dualar ve daha fazlasını
takip edebilirsiniz.
E-posta ile Takip Et!
Hocamız ile ilgili haber ve bilgilerden haberdar olun.
Ziyaretçi
Sayısı
Aktif :
694
Bugün :
2229
Bu Ay :
180743
Bu Yıl :
3244807
Toplam :
186318422
* 01.01.2011 Tarihi itibari ile
Dini Sözlük
Alfebetik Sıraya Göre Listele
İhlas Holding a.ş. tarafından basılan
dini sözlüktür.
Ana Sayfa
Biyografi
Hayatım
Eserlerim
Yazılarım
Dosyalar
Duyurular
Dualar
Kuran-ı Kerim
Sayfa Olarak Kuran-ı Kerim
Süre Olarak Kuran-ı Kerim
Dini Günler
Ayetler
En çok istenenler
Dini Bilgiler
Videolar
Sesli Sohbetler
Dini Sözlük
Kabe canlı Yayın
Soru&Cevap
Basından
iletişim