Hz. Muhammed'in (sav) ümmeti olmakla ne kadar övünsek ve gurur duysak azdır. Zira Efendimiz bir gün ümmeti için dua edip ağladığında Allah (cc) kendisine şu müjdeyi vermiştir: Allah ümmetin hakkında seni razı edecek, seni asla üzmeyecek
İbn-i Amr ibni As (ra) anlatıyor: Bir gün Resulullah (sav), Hz. İbrahim (as) hakkındaki şu ayeti okudu:
"Rabbim! Bu putlar insanların çoğunu yoldan çıkardılar. Artık kim bana uyarsa bendendir; kim de bana karşı gelirse, elbette sen çok bağışlayan, koruyup gözetensin." (İbrahim 14/36)
Ardından Hz. İsa'nın (as) Kur'an'daki şu sözlerini söyledi:
"Onlara azab edersen, onlar zaten senin kullarındır. Eğer onları bağışlarsan, elbette sen güç ve kudret sahibi, her şeyi yerli yerince yapansın." (el-Maide 5/118)
Daha sonra Peygamber Efendimiz (sav) ellerini açtı:
"Allah'ım, ümmetimi koru, ümmetime acı!" diye dua etti ve ağladı.
Bunun üzerine Allah-u Teâla, Hz. Peygamber'in neden ağladığını bilse de sırf peygamberinin dilinden duyulsun diye Cebrail'e emretti: "Cebrail (as) git Muhammed'e ve niçin ağladığını sor", buyurdu.
Cebrail de (as) ona geldi ve niçin ağladığını sordu. Resulü Ekrem (sav) ümmeti için duyduğu endişe yüzünden ağladığını, onların azaba düşeceği endişesinden ağladığını söyledi. Zaten Allah-u Teâla onun ne için ağladığını çok iyi bilmekteydi.
Cebrail (as) aldığı cevabı Allah-u Teâla'ya iletince, Cenab-ı Hak ona şöyle buyurdu:
"Cebrail! Muhammed'e git ve ona; Allah ümmetin hakkında seni razı edecek, seni asla üzmeyecek. Sen razı olacaksın. Bunu dediğimi söyle!" (Müslim, İman, 346)
NAMAZ KILMAMAYA GARİP MAZERET
Bazı kardeşlerimiz şöyle diyorlar; "Ben namaz kılacağım ama falanca kişi namaz kılmasına rağmen şöyle şöyle sahtekârlık yapıyor, ben ondan dolayı namaz kılmıyorum." Aslında bu mazeret şeytanın bir oyunudur. Namazdan alıkoymak için kötü bir örnektir. Eğer kişi namaz kılmasına rağmen dürüst olamıyorsa bu onun namazının makbul olmadığını gösteriyor. Sen neden onu örnek alıyorsun ki? Sen Hz. Peygamber (sav)'in, Hz. Ebubekir'in, Hz. Ali'nin namazını örnek al. 'Falanca kişi su içiyor ama sahtekârdır' diyerek su içmekten vazgeçtiğin oluyor mu hiç?
BÜYÜKLERİN DUALARI
Hz. Ebubekir'in duası
Yarabbi ! Şu ahiret azığı az olan adama, lütfunla cömert davran. Hakikaten o; günahlarından dolayı iflas etmiştir, çaresizdir. Senin kapına gelmiş, kapına sığınmıştır. Ey kudreti sonsuz Allah'ım, onu boş çevirme! Şu kulunun günahları çoktur hem de çok fazladır. Sen çok olan günahları da bağışlarsın. Bu kul, çaresizdir; gurbetteki yolcu gibidir. Günahkârdır; kapına sığınmış, rahmet dileyen bir fakirdir. O hep isyan etti... Unuttu seni ve nimetlerini. Hata üzerine hata yaptı. Sen ise bütün bunlara rağmen iyilik üzerine iyilik ettin. Sonsuzca verdin, hep verdin, tükenmez hazinenden isyankârlara da verdin. Rabbim! Günahlarım, kum taneleri kadar çoktur! Doğrudur, sayılmayacak kadar fazladır. Ya Rabbi, ne olur günahlarımın hepsini affet, en güzel şekilde arınmış kıl beni!
BİR AYET
Allah size emaneti ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah bununla size çok güzel öğüt veriyor. Allah işitmektedir, görmektedir. (Nisa 58)
BİR HADİS
Kim emredildiği şekilde abdestini alır, emredildiği şekilde namazını kılarsa, önceden yapmış olduğu (kusurlu) ameli sebebiyle affolunur. (Nesai)
BİR SEVAP
Müslümanların iyiliğini istemek… "Sizden biriniz kendisi için istediğini mümin kardeşi için de istemedikçe iman etmiş olamaz."
SORU - CEVAP
1 Namazda aklıma dünyalık şeyler geliyor. Namazıma engel olur mu?
Namaz aslında kişinin Allah ile konuşması, O'na imanını, kulluğunu ifade etmesidir. Gerçek anlamda namaz kılan kişi, her türlü dünyalığı seccadenin dışında bırakmalıdır. Bununla beraber namaz esnasında bu tür şeylerin akla gelmesi namazı bozmaz. Belki manevi lezzetini azaltır.
2 Hisse senedi zekâta tabi midir?
Borsada alınıp satılan hisse senetleri, değeri zekâtta aranan nisap miktarına ulaşırsa zekâta tabidir. Bu senetlerin üzerinden de bir yıl geçmiş olma şartı aranır.
3 Zekât kime verilmez?
Zekât ve fitrenin kimlere verileceği Tevbe suresinin 60. ayetinde sayılır. Bu durumda şu kişilere zekât verilemez: Anne, baba, büyük anne ve büyük baba; erkek veya kız çocuk, kızın ve erkeğin çocukları veya bu çocuklardan olan çocuklar; Müslüman olmayan kişiler ve karıkoca birbirlerine veremez. Ama zengin olan kadının, kocasına zekât verebileceğini söyleyen fakihler vardır.