Rol model dediğimiz örnek alınacak, ahlakı, yolu yordamı takip edilecek kişi anlamındadır. Özellikle gençliğin kimi rol model aldığı önemlidir. Zira insan, rol model aldığı kişinin hayat tarzını takip eder ve kendisiyle eşleştirir. Onu kendine örnek alır. Rol model alınan kişinin Yaradan'ını bilmesi lazım. Yüce ahlaklı olması, zafiyetlerden uzak, adil ve hakkaniyet sahibi, hak ve hakikatten yana tavır alması gerekir. Rol model alınacak kişinin hem dünya hem de ahirette yol gösterici olması lazım. Sizi dünyada çıkmazlardan alıp çıkaracak ve ahirette faydanıza olacak olması gerekir.
Birer Müslüman olarak sizi Allah'a yaklaştıracak, üstünüzdeki tozları silkeleyecek, ümidini yeşertecek rol modeliniz elbette Hz. Muhammed (SAV) olabilir. Başka kim olabilir ki!
"Ölünün bıraktığı borç bana aittir. Ben öderim. Ama ölenin bıraktığı mal evlatlarınadır" diyen O'dur.
"Kız çocuklarına güzel muamele edin" diyen O'dur.
Amcasını öldüren, kızı Zeynep'in ölümüne sebep olanı affeden O'dur.
Savaşta masumların, çocukların öldürülmemesini emreden O'dur.
İnsanların arınması için gereken tüm ilkeleri koyan O'dur.
Yufka yürekli insanları öne çıkaran O'dur.
Kazancından fakirlere pay ayıran yine O'dur.
Bir gayrimüslimin cenazesi geçerken ayağa kalkan ve "Bu cenaze Müslüman bir kişinin" değil diyen arkadaşlarına, "Ama o bir insan" diyen O'dur.
Taif'te taşlayanlara karşı engin merhametle muamele eden O'dur.
"Komşusu açken kendisi tok uyuyan bizden değildir" diyen O'dur.
Mahşerde terazi, sırat veya kevserde bekleyen O'dur.
"Ümmetime şefaat yetkisini Rabb'im verdi" diyen O'dur.
"Bir kediyi susuz ve aç bırakıp ölümüne sebep olan kişi, bütün ibadetlere rağmen cehenneme girdi" diyen O'dur.
"Tebessüm sadakadır" diyen O'dur.
Köle edinilmiş insan ile hürü aynı sayan O'dur.
Mescidin en önemli sorumlusu olarak Habeşli bir köle olan siyahi Bilal'i görevlendiren O'dur.
"Kişilerle akılları kadarınca konuş" diyen O'dur.
"Yavru kuşu sakın yuvasından almayın" diyen O'dur.
Savaşın çetin anında eğersiz atına binip binlerce putpereste doğru hamle yapan O'dur.
Heybetinden titreyen kişiye, "Arkadaş ben kral, imparator veya zorba değilim; Mekke'de kurutulmuş et yiyen bir kadının oğluyum" diyen O'dur.
Elbette bu maddeler binlere ulaşabilir. Önemli olan maksadı anladınız. Her "Müslüman'ım" diyen, Allah'a inanan, Kuran'a inanan kişinin rol modeli Hz. Muhammed'dir. Olmak zorunda. Çünkü O, âlemlere rahmettir.
'ADALET İSTİYORUM'
Bedir Harbi'nde çarpışmaya başlamadan evvel Rasulullah (SAS) elindeki ok ile mücahitleri, "Beri gel, geri git!" gibi talimatlarla hizaya getirdi. Bu esnada saftan ileri çıkmış bulunan Sevâd bin Gaziyye'nin karnına dokunup "Ey Sevâd, hizâya gel!" buyurdu. Sevâd (RA) ise "Ya Rasulullah, canımı acıttın! Allah seni hak ile gönderdi. Kısas isterim!" dedi. Peygamber Efendimiz gömleğini açtı ve "Haydi, kısas yap!" buyurdu.
Ensar endişelenerek, "Ey Sevâd, o Allah'ın Rasulü'dür!" diye onu kendine getirmeye çalıştılar. Sevâd, "Adalette hiçbir beşerin diğerine karşı üstünlüğü yoktur!" dedi. Allah Rasulü tekrar, "Haydi, kısas yap!" buyurdu. Sevâd, Peygamber Efendimiz'in mübarek bedenini öptü.
Rasulullah, "Ey Sevâd, niçin böyle yaptın?" diye sordu. Sevâd, "Görüyorsunuz ki savaşa hazırlanmış bulunuyoruz. İstedim ki, benim en son anım, sana dokunduğum an olsun!" dedi.
DİN İLE BİLİM ÇATIŞMAZ
Yüce kitapta bilimsel verilerle paralel olan ayetler vardır. Bu örnekleme sadedindedir. Yoksa Kuran-ı Kerim bir biyoloji, fizik, astronomi kitabı değildir. Tarih kitabı da değildir. Din ile bilimin birbiriyle tezat oluşturduğunu iddia etmek, Yaratıcı'yı bilmemekten kaynaklanan bir basiretsizliktir. Kuran-ı Kerim bilimle, bilim Kuran'la kesinlikle çatışmaz. Bilimin Rabb'i ile dinin Rabb'i aynı değil mi? Din ile bilimin birbiriyle çatıştığını iddia etmek, yıllardır süregelen çirkin bir algıdır.
Kuran-ı Kerim'in işaret ettiği bazı bilimsel değinimlere bakalım.
İnsanın oluşum süreci Kuran'da bugünkü bilimsel verilerle paraleldir. Özellikle kıkırdakların oluşumu ve onlara et giydirilmesi dikkat çekicidir.
Dağların yeryüzünde sabitleyici rolü olması.
Evrenin genişletilmesi.
Gökteki cisimlerin birer yörüngede yüzmeleri.
Güneşin belli yörüngede hareket etmesi.
İlk yaratılıştaki patlama ve oluşumlar.
Meyvelerdeki dişi ve erkeklik.
Rüzgârın aşılayıcı özelliği.
Yeryüzünün elips şeklinde olduğu.
Bebeğin rahimdeki üç karanlık evresi.
Demirin yeryüzüne indirilmesi.
Göklerin dağlar sayesinde ayakta duruyor düşüncesini yıkması. Ve göklerin dayanaksız yükseltildiğini ifade etmesi.
Güneşin sabit olduğu düşüncesini yıkması.
Yeryüzünün etrafında buzulların erimesi, küresel ısınma, erozyon gibi hareketlerle etrafının eksilmesi.
Yerin ve göğün 7'şer kat olduğunu bildirmesi. Elbette bu liste uzayabilir. Biz bu yazıda sadece bilime atıfta bulunan bazı örnekler aktardık. Yoksa Kuran'ın icazı (insanı aciz bırakan, derinden sarsan tarzı) kıyamet sahnelerini anlatırken kullandığı şiirsel anlatım, az kelimeyle çok şey aktarabilme özelliği, kelimelerin seçkince kullanılması, dünya ve ahirete ait mesajlara yer vermesi; okunduğunda insanı sarsan manevi doygunluk, Kuran'ın konuşulması gereken ama ihmal edilen yönleridir.