Genellikle dinin farzlarını biliriz. Helallerini ve haramlarını okumuşuzdur. Haramlarından sakınıp, helallerini işlemeye çalışırız.
Dinin ziyneti, süsü sayılan sünnetlerinin ise ibadetle ilgili yönlerini iyi biliriz. Namazın sünnetini, orucun sünnetini az çok biliyoruzdur. Ancak hayatın pratiğinde, yaşantımızda lazım olan sünnetlerin çoğunu ise unutmuşuzdur. Ötelemiş, ihmal etmişizdir.
Halbuki sünnetlerin ihmal edilidği bir dönemde unutulmuş ve terkedilmiş bu sünnetlerden birisini hayata geçirene şehit sevabının verileceği hadislerde bildirilmiştir.
Bu yazımızda, günlük yaşantımızda bize lazım olan bu sünnetlerden birkaçını hatırlatmak istiyorum;
1 İhtiyaç giderilen (tuvalet gibi) veya kıymetsiz olan yerlere sol ayakla girilir. Sağ ayakla çıkılır.
2 Pantolonu giyerken oturup – veya bir yere dayanıp giymek sünnettir. Çünkü ayakta giyinen kişi ani bir tansiyon kaybında, dengesini kaybetmesinde ciddi bir yara alabilir.
3 İki kişi veya daha fazlası bir yola çıktığında birisini aralarında yol lideri seçerler. Böylece yolda istişare ederken kararsız kalmazlar. Son sözü birisi söyler.
4 Abdest aldıktan sonra 3 yudum su içmek. Belki böylece vücut dışının ve içinin hararetini dengeler.
5 cuma günü tırnak kesmek. Böylece temizliğini ihmal etmemiş, bir süzene koymuş olur insan.
6 Hapşırırken "Elhamdülillah" demek sünnettir. Duyanın da "Yerhamukellah – Allah sana merhamet etsin -" demesi sünnettir. Çoğu kez bu dua cümleciği yerine "çok yaşa" deriz ki, güzel bir temenni olmakla beraber sünnet olan sözcüklerin yerini alamaz elbette.
7 Açık arazide, haşeratın bulunduğu yerlerde çıkarmış olduğumuz ayakkabıyı giyerken silkelemek, sünnettir.
8 Birisi çağırdığında – seslendiğinde – bütün vücuduyla dönmek.
9 Yemek yerken ne çok konuşmak, ne de susmak. Zaman zaman konuşmak sünnettir.
10 Cenaze evine yemek göndermek. Cenaze evinin o sıkıntı esnasında yemekle meşgul olması son derece zordur.
11 İyi işlere besmele ile başlamak. Besmelesiz işin sonu bereketsizdir çünkü.
12 Yatağa abdestli girmek.
13 Vücudun yarısı gölgede, yarısı güneşte oturmamak sünnettir. Vücut ısısına dikkat etmek sıhhatin gereğidir.
14 Özellikle köy yerlerinde yatmadan önce yorganı silkelemek, altına bakmak.
15 Sağ elle yemek yemek.
16 Yemeğe üfürmemek. Bazen ortak kapta yemek yeniliyor. Bu durumda üflemek başkasının midesini bulandırabilir.
17 Yemeği kaynar haldeyken yememek.
18 Toplu kaptan yeniyorsa elini yemeğe bulaştırmamak.
19 Yemekten önce ve sonra elleri yıkamak.
20 Yemeğe "Bismillah" deyip başlamak ve bitince de "Elhamdülillah" demek.
21 Ekmeği ele alıp parçalamak. Ekmeği tek elle ve yerde iken üstüne bastırıp parçalamak nimete karşı saygısızlık olarak görülmüştür.
22 Tırnakları kesmek, bıyığı (dudaklar açıkta kalacak, yemek yerken kaşığa bulaşmayacak kadar) kısaltmak. Vücuttaki fazla tüyleri gidermek. En azından 15 günde bir bu temizliği yapmak sünnettir.
23 Cuma günleri – ibadet niyetiyle – mutlaka yıkanmak.
24 Yatağa girerken "Felak Nas" okuyup ellere üfürüp yüze sürmek.
Bu şu anda aktarabileceğimiz sünnetlerdir. Hz. Peygamber (s.a.v.) bu hususlara dikkat etmiş ve hayatın her aşamasını disipline etmiştir.
BİR DUA
Hz. Amr bin Abdullah'ın Duası
Rabbim, dünyada hüzün ve üzüntü var. Ahirette ise hesap ve azap olacak. Hani nerede kurtuluş, hani nerede rahat ve sevinç? Ya Rabbi! İşte sokaklarda dolaşanlar ihtiyaçlarını gidermek için sokaktalar. Ben de sokaktayım, sen beni affedesin diye... Ya Rabbi! Işte ateşe düşme korkusu beni uykusuz bırakıyor. Sen bana mağfiret et.
BİR AYET
İnsanlar, "İnandık" demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannederler? (Ankebut, 2)
BİR HADİS
Allah'ım! Harama bulaşmaktansa, helalinle yetineyim. Beni lütfunla (zengin kılarak) Senden başkasına muhtaç etme. (Tirmizî, Deavât,110)
BİR SÜNNET
Yemek yerken ne çok konuşmak, ne de susmak. Zaman zaman konuşmak sünnettir.
BİR SEVAP
Eve girerken ve yemek esnasında besmele çekmek
"Kişi evine döndüğünde, içeri girerken ve yemek yerken Allah'ın adını anarsa; şeytan avenesine; burada size ne yatacak yer, ne de yiyecek bir şey var der. Eve girerken besmele çekip yemek yerken çekmezse şeytan şöyle der; Yemeğe yetiştiniz fakat yatacak yerinin yok, der. Ne girerken ne de yemek yerken besmele çekmezse şeytan şöyle der; hem yatacak yere hem de yemeğe yetiştiniz der.
BİR ESMA
El-Adl:
Adalet sahibi, yerli yerinde yapan.
SORU - CEVAP
1- Muska takmak haram mı? Muska bizi korur
mu?
Muska; hastalık, göz değmesi ve benzeri sıkıntılardan
korunmak için yazılan ve üstünüze asılan dua demektir. Kişinin Kuran'ı Kerim'den veya Hz.
Peygamber'in (sav) hadislerinden bir duayı yanında taşıması sakıncalı değildir. Ama aslı esası bilinmeyen,
farklı sembolleri anımsatan İslam'a aykırı öğeler taşıyan
muskacılıkla meşhur insanların yazdıkları bu türden yazılı metinleri taşımak ve takmak doğru olmaz.
Kaza namazlarım var. Nafile
namazları ve vakit sünnetlerini kılamayacağım
söyleniyor. Doğru mu?
Kazaya kalmış namazların kazasıyla
meşgul olmak, nafile namaz kılmaktan daha önemli ve önceliklidir.
Ancak vakit namazlarıyla birlikte kılınan düzenli nafileler (revatib sünnetler)
bunun dışındadır. Bu nedenle bu tür sünnetleri terk etmeyiniz.
Bazen içimden kötü duygular geçiyor. Bundan sorumlu
olur muyum?
Kötü şeyleri düşünmek insanın kalbinde manevi siyah
lekeler oluşturur. Bir müddet sonra da insanın içindeki sakınma
duygularını yok edebilir. Bu nedenle de kötü duyguları bastırmak en doğru çözümdür. Kendinizi hayırlı ve güzel
işlerle meşgul ediniz. Ancak sadece düşünmekle, düşüncenizi
eyleme geçirmedikçe günaha girmezsiniz. Ama zıttını yaparsanız, yani iyi işler yapmayı diler de yapamazsanız
sevaba girersiniz. Sadece düşünmekle bile sevap kazanırsınız.