Günün Sözü :

where can i buy low dose naltrexone

naltrexone buy online canada

buy lyrica canada

lyrica online india online lyrica prescription card

misoprostol philippines

medical abortion ph blog.icuracao.net abortion manila

buy naltrexone online canada

buy naltrexone
Dünya bir meta'dır. Dünya metaının en hayırlısı saliha kadındır.(Müslim)
12.07.2014 - Kaynak


Evliliğin huzuru için VEFA


Evliliği devam ettiren en önemli nokta vefa duygusu. Eşimizin bizimle yola çıktığını, bize evlat verdiğini ailesini terk edip bize geldiğini unutmamalıyız

Hz. Ömer'e gelen bir adam bu "Eşimi boşamak istiyorum" der. Aile birliğine çok büyük önem veren Hz. Ömer sorar: "Neden eşini boşayacaksın?
Eşinin hangi kusuru seni eşinden soğuttu? Haklı bir gerekçen var mı?"
Adam der ki; "Ben artık onu sevmiyorum. Bunun için boşamak istiyorum."
Hz. Ömer'in cevabı son derece manidardır: "Sen bütün evliliklerin sevgi ve aşk ile devam ettiğini mi zannediyorsun? Sende hiç mi vefa yok? Hani vefa nerede? Git ve eşinle yola devam et."
Evliliği devam ettiren en önemli nokta hakikaten "vefa" duygusudur. Çünkü en büyük sevgiler, tutkular, aşklar zaman geçtikçe monotonlaşabilir, olağanlaşabilir. Ama vefa duygusu böyle olmamalı.
Eşimizin zor günlerimizde yanımızda olduğunu unutmamamız lazım. Bizimle yola çıktığını, bize evlat verdiğini, baba ve annesini terk ederek bize geldiğini unutmamak lazım.
Hz. Aişe (r.a.) Peygamberimiz' (s.a.v.)'in, ilk eşi olan Hz. Hatice annemize duyduğu derin saygı, sevgi ve vefayı bir gün kıskanır.
Çünkü Hz. Hatice vefat etmiş olsa bile Peygamberimiz hep onu hayırla anmaktadır. Halbuki Hz. Hatice validemiz 65 yaşında vefat etmiş yaşlı bir hanımdı. Hz. Aişe olaya böyle bakar. Bir gün de bunu saklayamaz ve Hz. Peygamber'e şöyle der: "Ey Allah'ın peygamberi!
Sen bu kadında ne buldun? Dişleri dökülmüş, sırtı kamburlaşmış ihtiyar bir kadındı. Ben ise gencim. Daha dincim. Ama sen bir türlü Hatice'yi unutamıyorsun. Hep Hatice diyorsun."
Hz. Peygamber (s.a.v.) bu kıskançlığı anlayışla karşılasa bile bu çıkışı cevapsız bırakmaz. Eski eşine vefasını yineler. Şöyle buyurur: "Aişe! Bu ne kadar yersiz bir sözdür. Evet, Hatice benim için çok önemlidir. Herkes beni (Mekke yollarında) inkar ederken o yanımda durdu. Herkes malını sakınırken o malını Allah için harcadı. Zor anımda bana destek oldu. Bana çocuk verdi. Evet Aişe, ölünceye kadar Hatice diyeceğim. O, cennet hanımefendilerinden birisidir.
Hz. Aişe der ki: "Ben bir daha Hz. Hatice hakkında konuşmadım."
Resulullah (s.a.v.)'in Hz. Aişe'ye ve dolaylı olarak bize hatırlattığı işte bu yitirdiğimiz vefa duygusudur.

UNUTULMUŞ SÜNNETLER
Genellikle dinin farzlarını biliriz. Helallerini ve haramlarını okumuşuzdur. Haramlarından sakınıp, helallerini işlemeye çalışırız.
Dinin ziyneti, süsü sayılan sünnetlerin ise ibadetle ilgili yönlerini iyi biliriz. Namazın, orucun sünnetini az çok biliyoruzdur. Ancak yaşantımızda gerekli sünnetlerin çoğunu unutmuş, ihmal etmişizdir. Halbuki sünnetlerin ihmal edildiği bir dönemde bunlardan birisini hayata geçirene şehit sevabının verileceği hadislerde bildirilmiştir.
Bu yazımızda, günlük yaşantımızda bize lazım olan sünnetlerden bazılarını hatırlatmak istiyorum:
İhtiyaç giderilen (tuvalet vb), kıymetsiz olan yerlere sol ayakla girilir, sağ ayakla çıkılır.
Pantolonu oturup veya bir yere dayanarak giymek sünnettir. Çünkü ayakta giyinen kişi ani tansiyon kaybında dengesini kaybedip yaralanabilir.
İki kişi veya daha fazlası bir yola çıktığında birisini aralarında yol lideri seçer. Böylece yolda istişare ederken kararsız kalmazlar.
Abdest aldıktan sonra 3 yudum su içmek. vücudun hararetini dengeler.
Hapşırırken "Elhamdülillah" demek sünnettir. Duyanın da "Yerhamukellah. Allah sana merhamet etsin" demesi sünnettir. Çoğu kez biz "Çok yaşa" deriz ki, güzel bir temenni olmakla beraber duanın yerini alamaz.
Açık arazide, haşeratın bulunduğu yerlerde çıkarmış olduğumuz ayakkabıyı giyerken silkelemek, sünnettir.
Cenaze evine yemek göndermek.
İyi işlere besmele ile başlamak. Besmelesiz işin sonu bereketsizdir.
Yatağa abdestli girmek.
Vücudun yarısı gölgede, yarısı güneşte oturmamak sünnettir. Vücut ısısına dikkat etmek sıhhatin gereğidir.
Sağ elle yemek yemek; Yemeğe üfürmemek; Yemeği kaynar halde yememek; Yemekten önce ve sonra elleri yıkamak; Yemeğe "Bismillah" deyip başlamak ve bitince "Elhamdülillah" demek; Ekmeği ele alıp parçalamak.
Tırnakları kesmek, bıyığı (dudaklar açıkta kalacak, yemek yerken kaşığa bulaşmayacak kadar) kısaltmak. Vücuttaki fazla tüyleri gidermek. 15 günde bir bu temizliği yapmak.
Cuma günleri ibadet niyetiyle mutlaka yıkanmak.
Yatağa girerken "Felak - Nas" okuyup ellere üfürüp yüze sürmek. Hz. Peygamber (s.a.v.) bu hususlara dikkat etmiş ve hayatın her aşamasını disipline etmiştir.

BÜYÜKLERİN DUALARI
Mevlana'nın Duası
"Dua bir dua olmaz Rabbim, ruhum görmese seni yüz yüze, Ezanla çağırıldığı zaman, yüzüm dönük Kabe'ye kılarım namazımı, Sadece senin güzelliğin için kılarım.
Boş hareketler, boş sözler, bir ikiyüzlü namazı, ölgün ve sıradan...
Utanırım namazımdan Rabbim, basbayağı utanç duyarım.
Gözlerimi artık sana kaldıramam, o cesareti kendimde bulamam.
Namaza cesaret için, melek olmak gerekirdi.
Ben ise, sürgünüm, düşkünüm, sapkınım.
Rabbim, namazım sana erişemiyor.
Yine de kılıyorum, kılmalıyım, çünkü gönlümdeki acıyı dile getirmeliyim.
Senden yoksun kalınca kalbimin nasıl acıdığını sana anlatmalıyım.
Bana acı Rabbim, bana merhamet ve nazar eyle, Ey Rabbim! Bana lutfeyle..."

SORU - CEVAP
1- Migren hastasıyım, ağrı başladığında ilaç almak zorundayım. Nasıl oruç tutmalıyım?
Oruca başlamanızı tavsiye ediyorum. Migreniniz tuttuğunuzda sabredemezseniz, ilaç alıp orucunuzu bozarsınız. Ramazandan sonra orucunuzu bozduğunuz günler için birebir oruç tutarsınız.

2- Kabirdekiler ziyaretimizi duyarlar mı?

Yüce Allah diledikten sonra ölüler ziyaretimizden haberdar olurlar. Kabir ziyareti sırasında konuşulanları, kabirdeki kişinin duyduğu ve verilen selamı aldığı hadislerle sabittir.

3- Peygamberimiz (s.a.v.)'in tercih ettiği özel bir şifa duası var mı?

Peygamberimiz şu şifa duasını kendi için okurdu "Ey insanların Rabbi, acıyı gider, şifa ver. Sen şafisin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Senden bütün hastalıkları gideren bir şifa istiyoruz".


Paylaş : Facebook'a Paylaş Twitter'a PaylaşMyspace'e PaylaşDelicious'a PaylaşFriend Feed'e PaylaşTechnoratiye PaylaşDigg'de Paylaş




Diğer Yazılarımdan Bazıları
  Ahirette bir oturum (20.12.2024)
  Zulüm ebedi olmaz (13.12.2024)
  Fatih Sultan Mehmed’in Hz. Muhammed şiiri (06.12.2024)
  Cumhurbaşkanımız din şûrasında çok önemli mesajlar verdi (29.11.2024)
  Büyük Rus yazar Tolstoy’un İslam ve Peygamber hayranlığı (22.11.2024)
  Dindarlık zayıflıyor mu? (15.11.2024)
Sayfa Başı
26.12.2024 Ezan Vakitleri
İmsak : 06:48   İkindi : 15:28
Güneş : 08:21   Akşam : 17:49
Öğle : 13:10   Yatsı : 19:15
      Duyurular
20.12.2024
Hocamizin bu haftaki gazete de "Ahirette bir oturum" yazisi çikti. Yazinin tümünü sitemizden veya gazetenin internet sayfasindan okuyabilirsiniz.
Devamı...
13.12.2024
Hocamizin bu haftaki gazete de "Zulüm ebedi olmaz" yazisi çikti. Yazinin tümünü sitemizden veya gazetenin internet sayfasindan okuyabilirsiniz.
Devamı...
06.12.2024
Hocamizin bu haftaki gazete de "Fatih Sultan Mehmed’in Hz. Muhammed siiri" yazisi çikti. Yazinin tümünü sitemizden veya gazetenin internet sayfasindan
Devamı...
      Ziyaretçi
                   Sayısı
Aktif : 4386
Bugün : 9990
Bu Ay : 243714
Bu Yıl : 3307778
Toplam : 186381393
* 01.01.2011 Tarihi itibari ile
      Dini Sözlük