Günün Sözü :

buy prednisolone for dogs

prednisolone london region2.herbzinser03.com prednisolone without prescription

amitriptyline online

buy amitriptyline
Hükümetlerin en kötüsü, suçsuzu korkutandır. (Beydeba)
21.09.2012 - Kaynak


Hz. Peygamber'e yapılan saldırıdan hissemize düşeni alalım


Vizyona konan ve Hz. Peygamber'e (s.a.v.) iğrenç saldırılarla dolu rezil ve aşağılık filmin pazarlanabilmesinin baş sebebi Müslümanların acizliğidir. Dört tane ruh hastası utanmaz şarlatana İslam Peygamberi'ni (sav) lekelemeye çalışacak böyle bir adi yapımı düşünebilme cesareti veren şey bizim zafiyetimizden başka bir şey değildir.
Haklı olarak sinirleniyoruz. Geriliyoruz. Öfkeleniyoruz. İsyan ediyoruz, bağırıyoruz, ortalığı kırıyoruz. Peki sonuç? Sonuçta böyle rezilce filmleri, karikatürleri hazırlayan aşağılık mahlukatın tuzağına düşüyoruz. Provokatörlerin oyununa geliyoruz.
Peki ne yapalım o zaman? Susalım mı? Sineye mi çekelim? Bu işin bir hal yolu var mı? Bundan önceki zaman diliminde de yazdım. Bazı notlar düştüm. Tedbir alması gerekenleri elimden geldiğince uyardım. Mesela Diyanet'e, mesela dış misyonlarımıza, yurtdışındaki sivil inisiyatife, sosyal aktivistlere, ilahiyatçılara çağrıda bulundum. Ama dost çağrıları nedense kulak arkası ediliyor. Edepli, seviyeli ve yumuşak dil kullandığınızda çağrınızı görmezden geliyor resmi kimliği olan dini yetkililer. Ağır üslup kullananlara duyarlılar ama dost üslubuna kapalılar. O zaman da vebalini yüklenirler. Sonra da kalkıp da bu pespaye filmden yakınma hakkına sahip olamazlar. Vebalin ortağı olurlar. Allah'a hesap veremezler.
Öyle anlaşılıyor ki, önümüzdeki yıllarda da böyle ısmarlama, bayağı, aşağılık filmler, karikatürler, yayınlar olacak. Utanmazlar her zaman para bulurlar. Tetikçi de bulurlar. Kendilerini para karşılığında satacak, sanatlarına yuh dedirtecek sözde oyuncular da bulurlar.
Peki biz ne yapmalıyız? Nasıl hazırlık yapalım? Nasıl tepki verelim? Düşündüklerimin bir kısmını paylaşalım istedim.

Hz. Muhammed'in (sav) bizim ikinci kutsalımız olduğu anlatılmalı

Siyasetçilerimiz, Avrupa Parlamentosu'nda ve diğer merkezlerde yer alan bürokratlarımız Avrupalı dostlarına, meslektaşlarına bizim için Yüce Yaratıcı'dan sonra ikinci kutsalın Hz. Muhammed (sav) olduğunu anlatmalılar. Onlar kendi inandıkları Peygamberleri'ne ağır dille hakarete varan eleştirileri hoş görebilirler. Onlar bu konuda "geniş" olabilirler. Biz öyle değiliz. Sadece Hz. Peygamber'e (sav) değil, bütün peygamberlere duyarlılığımız aynıdır. Bunun yeterince anlatılmadığı kanaatindeyim.

Avrupalı halk incelenmelidir
Avrupa'daki herkes önyargılı değildir. Avrupalılar içinde İslam'ı hiç bilmeyen var. İyi bilen var. İlgisiz olan var. Medyanın etkisiyle düşman olan var. Objektif olan var. Bütün bunları iyi etüt edip, bu insanlardan ulaşılabilecek olanlar hakkında bir çalışma yapılmalıdır.
Avrupalı halkın önyargıları hangi konulardadır? Terör mü? Kuran'ı yanlış tanıma mı? Hz. Peygamber'i (sav) iyi tanıma mı? Radikal diye niteledikleri bazı ülkelerdeki çıkışlar mı? Acaba onlar bütün Müslümanları kafa kesenler olarak mı biliyor? Her gün kelle kesildiğini mi sanıyorlar? Bizim kelle meraklısı olduğumuzu mu sanıyorlar? Korkuları ne? Haklılık yönleri var mı?
Problem nerede? Bununla ilgili ciddi araştırmalar, anketler, tez çalışmaları, akademik ve pratik tespitler yapıldı mı? Bunlar yapılmadan karşı hamle yapamazsınız.
Avrupa'da faaliyet gösteren gruplar, cemaatler, sivil kuruluşlar ve resmi merkezler vardır. Bunların bünyesinde çok iyi dil bilen, kendini yetiştirmiş kaliteli gençler var. İslam hakkında bilgi sahibi olan kişilerin önderliğinde çok ciddi ziyaretler, irtibatlar sağlanmalı. Kazanacağınız bir kişi ileride bin kişiye dönüşebilir.

Gazeteleri, dergileri ziyaret edilmeli
Medya ihmal edilmemelidir. En azından objektif olan kuruluşlarla görüşülebilir. İslam hakkında önyargılar silinebilir. Azaltılabilir. Elbette ki bunları yüzde yüz değiştiremezsiniz ama insaflı olan kalemlerle, yazar ve yorumcularla mesai faydalı olacaktır. Bugüne kadar bu hususta organize bir faaliyet olmamıştır. Kişisel gayretler hariç.

Diyanet'in yurtdışı temsilcilikleri aktif olmalı
Müşavirler, ataşeler ve din görevlileri dışında camilerde onbinlerce kaliteli, yetişmiş gencimiz var. Bunlar mahallelerinde komşularıyla diyaloga girebilirler. Diyanet her ülkedeki önyargının odaklandığı noktaları tespit ederek, ona yönelik bilgilendirici kitapçıklar, videolar ve benzeri yayınlar yapmalıdır. Yapıyoruz diyebilirler. Demek ki yeterince yapmıyorsunuz. Demek ki her yere ulaşamamışsınız. Demek ki çemberi kıramamışsınız. Demek ki Müslümanların problemini halletmenin dışında dışa açılamamışsınız. Avrupalı gençleri, ihtiyarları, emeklileri, çalışanları camilere davet ederek, fuar ve kermeslere davet ederek, onlara ikramlarda bulunarak hem misafirperverliğimizi, hem de dinimizi anlatabilirsiniz. Çünkü yurtdışındaki dini faaliyet maalesef sadece vatandaşlarımızı bilgilendirmeye yöneliktir. Kötü propagandayı, düşmanlığı, önyargıyı kırmaya yönelik bir etkili çalışma yok maalesef. Bu sözlerime karşı hemencecik, şunu bunu yaptık demeyiniz. Yapılmayanları tespit edip yapınız.

Müslümanlar hallerini düzeltmeli
İslam âleminin büyük zenginleri, büyük sermayedarları, altın stoklarının öncüleri neredesiniz? Bir araya niye gelmezsiniz? Neden İslam'ı ve Hz. Peygamber'i (sav) adam gibi anlatacak film, dizi, belgeseller veya benzeri yayınlar yaptırmazsınız? Siz parayı bastırdığınızda bunları yayınlamayacak hiçbir gazete, tv yoktur. Kapitalist sermaye avcıları sizin ne anlattığınıza değil, paranıza bakar. Siz de böylece işe yaramış olursunuz.

İnterneti aktif olarak kullanmalıyız
Hem dil bilen ve hem de interneti iyi kullanan yetişmiş elemanlarımız var. Onlara da ciddi görev düşüyor. İnternet yoluyla batı dünyasında interneti kullananlara ulaşmaya çalışmak ve birkaç kelimeyle bile olsa İslam'a ait güzel şeyler paylaşmak mümkündür. Negatif bir oluşumu nötr hale getirmeniz bile bir hizmettir. Bu konuda işbirliği yapacak o kadar yetkin insanımız var ki! Ama elbette bu konuda bir çağrı ve hamle gerekir. Bu sinerjiyi verecek insanlar lazım.

Müslümanlar uyumamalı, uyanmalı

Dünya Müslümanları olarak gelişmiş olsaydık, ekonomimiz çok parlak olsaydı, askeri gücümüz caydırıcı olsaydı, teknikte ilerlemiş olsaydık, lobi faaliyetimiz yeterli olsaydı, nemelazımcılıktan uzak dursaydık, linç ve ağıt kültüründen sıyrılsaydık, içimizdeki fitneyi aşsaydık, Kuran ve Hz. Peygamber'in (sav) edebiyle edeplenseydik, inanınız ki ne kimse o pespaye filmi çevirebilirdi ve ne de biz sokağa dökülüp alçakça tuzak kuranların tuzağına düşerdik. Uyanmalıyız. İlerlemeliyiz. Akıllıca hareket etmeliyiz. İslam ülkeleri bu çirkin tembellikten, gevşeklikten silkinmek zorundalar.
Elbette tepkimizi, reaksiyonumuzu göstermeliyiz. Çünkü karşımızdakiler insani bütün özelliklerden uzak, karaktersiz insanlardır. Tepki gösterirken günahsız ve ilgisiz -Libya'daki gibi- insanları, emanet edilmiş insanları öldürerek olmaz. Bu çaresizliktir. Bunu yapmak ayağımıza kurşun sıkmamız demektir. Kaddafi'yi linç edenlerle o diplomatı öldürenler arasında ne fark var.

Peki ne zaman sonuç almış oluruz?
Kuran'a ve Hz Peygamber'e (sav) yapılacak saldırılara karşı kiliseler ve batılı halkın kendisi tavır gösterecek hale gelmedikçe biz bu girişimlerimizde sonuç alamamışız demektir. Hz İsa, Hz Musa gibi peygamberlere bu topraklarda nasıl bir saygısızlığa müsaade etmiyorsak, batılılar da kendi topraklarında bizim kutsallarımıza saldırıya karşı tepki göstermelidirler. Bunu da isteme hakkına sahibiz.


Paylaş : Facebook'a Paylaş Twitter'a PaylaşMyspace'e PaylaşDelicious'a PaylaşFriend Feed'e PaylaşTechnoratiye PaylaşDigg'de Paylaş




Diğer Yazılarımdan Bazıları
  Ahirette bir oturum (20.12.2024)
  Zulüm ebedi olmaz (13.12.2024)
  Fatih Sultan Mehmed’in Hz. Muhammed şiiri (06.12.2024)
  Cumhurbaşkanımız din şûrasında çok önemli mesajlar verdi (29.11.2024)
  Büyük Rus yazar Tolstoy’un İslam ve Peygamber hayranlığı (22.11.2024)
  Dindarlık zayıflıyor mu? (15.11.2024)
Sayfa Başı
22.12.2024 Ezan Vakitleri
İmsak : 06:47   İkindi : 15:26
Güneş : 08:19   Akşam : 17:46
Öğle : 13:08   Yatsı : 19:13
      Duyurular
20.12.2024
Hocamizin bu haftaki gazete de "Ahirette bir oturum" yazisi çikti. Yazinin tümünü sitemizden veya gazetenin internet sayfasindan okuyabilirsiniz.
Devamı...
13.12.2024
Hocamizin bu haftaki gazete de "Zulüm ebedi olmaz" yazisi çikti. Yazinin tümünü sitemizden veya gazetenin internet sayfasindan okuyabilirsiniz.
Devamı...
06.12.2024
Hocamizin bu haftaki gazete de "Fatih Sultan Mehmed’in Hz. Muhammed siiri" yazisi çikti. Yazinin tümünü sitemizden veya gazetenin internet sayfasindan
Devamı...
      Ziyaretçi
                   Sayısı
Aktif : 614
Bugün : 3162
Bu Ay : 187701
Bu Yıl : 3251765
Toplam : 186325380
* 01.01.2011 Tarihi itibari ile
      Dini Sözlük